29 Ekim 2011 Cumartesi

Yeni başlayanlar için televizyon karşısında uyuma rehberi

                  Televizyonun karşısında uyumak  rüyaları renklendirir, güne farklı duygularla uyanmayı sağlar.

Kanal seçimi bu konuda kritik bir öneme sahip. Hem uykuya dalma sürecinde hem uyanma sürecinde iyi giden bir kanal bulmak gerçekten çok zor. Doğru kanalı bulmanız için sizlere deneyimlerimi aktarmaya çalışacağım, sevgili televizyon karşısında uyumayı sevenler. Eksik kaldığım kanallarda eren adlı işe yaramaz umarım beni tamamlar, haydi başlıyoruz.

28 Ekim 2011 Cuma

Siklememe ve Küçümseme

  Efendim sizin zırvaladığınız gibi blogun yüzde %49 u benimse, sizin yazılarınızın altında kalan alanın da maalesef %49 una sahibim. Üşenmeyip karakterleri sayarsanız bunu göreceksiniz. Bu yazılarım ayrıca sizi sevindirmesin %49  sadece örnek olarak verilmiş ve asla kabul edilmememiştir. Özetle; yetkileri keşke baştan konuşsaydık da ıkınmanıza gerek kalmasaydı.

Madde madde diyip tek madde yazmanıza gülüyorum ki bu da attığım başlıktaki küçümseme alanına denk geliyor. Ayrıca siz Kk olursanız biz de Rte olmasını biliriz. İşte burası da başlığımın tamamını karşılıyor çünkü Rte nin bir tartışma esnasında kullandığı birincil silahlar küçümseme ve siklememedir.

Gelin eskiye bakalım bunlar ne demişler zamanında;
"... bir lisede okumuş insanlara okuyucu demenin ne kadar doğru olup olmadığını sabahlara kadar tartışabilirim, siz değerli okuyucularımızla. Ona da selam olsun."

- bakın okuyucularım nasıl da alkışlıyor-

Şimdi çıkıyorsunuz okuyucu derken genel okuyucuyu kasttettim diyorsunuz. Hiç kıvırtmayın Eren bey, biz anladık anlayacığımızı. Okuyucu da bunu anlamıştır, siz hiç merak etmeyin.

4 Temmuz 2011 Pazartesi

Düzeltme Ve Cevap

Öncelikle yetkilerini kötüye kullanıp, altında benim ismimin bulunduğu bir yazının altına kendi görüş ve düşüncelerini, futursuzca ve umarsızca yazan huleyn insanını kınıyorum. Ikınıyorum, ıkındım. Ve sen çok yanlış gelmişsin kardeş demeden de geçemeyeceğim düşünceleriyle, cahilliği ve algı sorununu ayyuka çıkarmasına üzüm üzüm üzülüyorum. Bütün bunları yaptıktan sonra izninizle, küçümal bir açıklamayla, bir Kemal Kılıçdaroğlu sakinliğinde, madde madde ilerleyerek yanlışlarını yüzüne vuracağım.

Okuyucu RKAL'li Konusu

Sevgili huleyn, RKAL'de o ya da bu sebepten okuyan sevgili dostlarımıza okuyucu dememi, blogumuzun okuyucusu anlamıyla anlamış ve idrak yollarındaki tadilat çalışmasından dem vurmuş. Bir lisede okuyan insanlara o lisenin okuyucusu demek ile o insanların bu blogu okudukları manasındaki okuyucukları aynı şey mi sevgili okuyucu. Son sevgili okuyucu bu blogu okuyan sevgili okuyucuyadır. Zaten RKAL'de okumuş bir insana bu blogu okumadığı takdirde sevgili okuyucu demem.

Özet: Ben okuyucuya sevgili okuyucu demem, okuyucu benim blogumu okumadıkça.

19 Mayıs 2011 Perşembe

Yan Rol Ve Figüranlık Üzerine: Sarı Bıyık




Uzunca bir süredir dizi izleyemeyen ve bu durumu takip mekanizması gelişmemiş olmasına bağlayan bendenize, kendini bu kadar kolay ve yine bu kadar çok sevdirmeyi başarabilmiş, güzide dizi Leyla ile Mecnun, 14. bölümüyle de beni benden almayı başarmışken, küçük sahnelerin büyük ismi, sarı bıyıklı dev adamı canım dizimde görmek, beni bu satırları yazmaya iten sebep oldu.

Sayfalara sığmayacak filmografisiyle türk figüranitesinin (o ne demekse) dev ismi sarı bıyığa bu kıytırık blog yordamıyla, Türk dizi sektörü adına teşekkür etmek istedim sadece. İyi ki varsın sarı bıyık, iyi ki.


Bir diğer sarı bıyığı ise bloğun %49'unun sahıbısı huleyn ve diğer tüm RKAL okuyucuları bilir ki, bir lisede okumuş insanlara okuyucu demenin ne kadar doğru olup olmadığını sabahlara kadar tartışabilirim, siz değerli okuyucularımızla. Ona da selam olsun.

3 Mart 2011 Perşembe

Biz Bildiğimizden Mi Yazıyoruz?

Hayır lan, hayır.

burası sıkıcı olmaya mı başladı?